13 Ocak 2014

Ballon d'or 2013 - Neden Ribery?


Yazı törenden önce kaleme alınmıştır.

Ballon D'or (France Football dergisinin verdiği Avrupa'da Yılın Futbolcusu) + FIFA Dünyada Yılın Oyuncusu = FIFA Ballon D'or birleşimi 2010'da gerçekleşti. Ödülün verileceği kişiyi belirleyen bireysel ya da takım bazlı herhangi bir kriter bulunmuyor. Oylama var ve oylamaya teknik adamlar, milli takım kaptanları ve dünyanın dört bir yanından gazeteciler katılıyor. Yani aslında İsviçreli bir muhabirin canlı görüp etkilendiği bir topuk pası, Kolombiyalı bir futbolcunun televizyonda seyrettiği olağanüstü bir gol veya Çinli bir teknik adamın medyanın yarattığı algıyla seçim yapması mümkün. Onların zihinlerinde oluşan mantık silsilesi belirliyor. Tek bir doğru yok. Genel bir tanım yok. Tamamen -futbolun içinden- oy verenlerin kafalarında yarattığı kriterlerin bir sonucu FIFA Ballon D'or ve onu güzel kılan unsurlardan biri belki de bu. Aynı zamanda bu tercih yöntemi kim hak etti hak etmedi tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Ve ben size 2013'te ödülü kazanması gereken kişinin neden Ribery olduğunu anlatacağım, okumayı sürdürürseniz.

1 - Ödül en çok gol atana verilemez. Altın Ayakkabı ile çok karıştırılır oldu. Bu karışıklığın sebeplerinden biri 2012'deki Leo Messi istisnasıydı. Senede 91 gol atıp Gerd Müller'in rekorunu tarihe gömmesi ve bir daha kolay kolay görülmeyecek bir işe imza atması (üstelik en üst seviyede yarışırken La Liga 93 puan ikinci, Madrid'i eleyip Kral Kupası kazandı, ŞL Yarı Final) onu ödüle ulaştırmıştı. Yadırgamadım çünkü tarihi değiştiren bir gol sayısından bahsediyoruz ve bunu futbolun zirvesinde yaptı Lionel. Haliyle Cristiano Ronaldo'nun (La Liga 100 puan şampiyon, ŞL Yarı Final) hakkının yenmesi meselesi tartışılır hale geldi. ŞL gol kralının da Messi olduğunu ekleyelim 2011-12 sezonunda. Eğer CR7 ŞL'ni kazansaydı o zaman Messi'nin kırdığı 91 gol rekoru sebebi bir istisna olmaktan çıkabilir ve haksızlığa dönüşebilirdi. Hangisine daha çok değer atfediğinize bağlı bi' durum. Ben gene oyumu tarihte çok az rastlanacak rekordan yana kullanabilirdim.

2 - Gene ödül en çok gol atana verilemez. Çünkü yılın futbolcusu seçimi forvetlerin tekeline geçiyor bu şekliyle. Olağanüstü performans göstermiş takımlarına başarıya taşımış bir kaleci veya stoperin suçu ne? Gol yememe (clean sheet) verisi üzerinden değerlendirme yapan var mı? Olmalı oysa.

3 - Ödül salt bireysel performansa verilemez. NBA organizasyonunda olduğu gibi yılın oyuncusu seçilirken istatistiklerinin yanı sıra takımını nereye taşıdığına da -zirveye- bakılır. Toplam performans (bireysel + takım) kavramı daha doğru o yüzden.    

4 - Ronaldo 2013'te 69 gol attı. Ee? Messi 2012'de 91 gol kaydetmişti ve tarihe geçen bir istisnaydı. CR7 istisnanın istinası, olur mu? Bence olmaz, üstelik aynı argüman üzerinden hiç olmaz. Elbette inanılmaz bir performans, 69 gol menajerlik oyunları seviyesinde ve Ronaldo bunu dünyanın en iyi liglerinden biri olan La Liga'da, en üst turnuva Şampiyonlar Ligi'nin gol kralı olarak yapıyor. Yetmiyor, Portekiz'i playoff maçında İsveç karşısında sırtına alıp -üç gol- Dünya Kupası'na taşıyor. Messi playoffa gerek kalmadan taşıdı. Ronaldo'nun Madrid ile hiç kupa kazanamadığını Ribery'nin Bayern ile tüm kupaları (Almanya Süper Kupası hariç) kazandığını da ekleyelim. Messi iki kupayla yetindi ancak dört ay oynamadan 45 gole erişti, eğer sakatlıklar olmasa ve 120 gün daha forma giyebilse muhtemelen Ronaldo'yu da geçerdi gol sayısında konudan bağımsız.

5 - Oylamanın uzatılması ve değiştirebilir olması meselesi. İlk defa gerçekleşti ve özellikle Bayern Münih cephesi bu konuda çok tepki gösterdi. İsveç-Portekiz maçından sonra Ronaldo'nun hat-trick yaparak ülkesini Brezilya'daki Dünya Kupası'na götürmesinin ardından yaşanması ise ciddi tartışmalara yol açtı. Böyle bir ihtiyaç nereden hasıl oldu? Oyların değişebilmesi o ara süreçte iyi performans sergileyen, göz önünde olan Ronaldo'ya avantaj sağlar mı gibi yorumları da beraberinde getirdi. Ödüle gölge düşmemesi adına ben şahsen Ronaldo'nun sadece bu sebepten bile ödülü kazanmaması gerektiğine inananlardanım. Ronaldo'nun yakın zamanda kaybettiği bir ödül töreni sonrası -Iniesta'ya- mutsuzum açıklaması yapması ve kazanamayacağını düşündüğü bazı seremonilere katılmaması da hala akıllarda. Diğer yandan geçen sezon bazı sporcuların ben ona oy vermedim diğerine verdim karışıklığını da hatırlıyoruz. FIFA doyurucu bir açıklama yapamazken -gerçi bazı imzalı belgele sundular sanırım ama cevap verilmedi kimseden- iddia sahipleri de kime oy verdiğini kanıtlayamamıştı.

6 - Geçmişe göz atalım. Messi'nin FIFA Ballon D'orlarına. 2012'ye baktık ve 91 gol rekoruna dayandığını ifade ettik. 2011'de Barça La Liga + Şampiyonlar Ligi'ni kazandığı için herhangi bir şüphe olmadı Messi'nin kazanacağından. Sadece Xavi ve Iniesta gibi iki büyük futbolcunun tarihin en iyi futbolcusundan ötürü bu ödülü kazanamaması damga vurdu törenlere. Ama onlar da her zaman hak edenin Messi olduğunu dile getirdiler. 2010 tartışmaların yılıydı. Messi kazandı. Diğer iki aday Xavi Iniesta'ydı. Barça La Liga'yı kazanırken Şampiyonlar Ligi'nde onları eleyen Mourinho'nun Inter'i tepedeydi. Dünya Kupası'nı İspanya kazandı. Hollanda finalisti. Bu parametreler ışığında Sneijder kuvvetli adaylardan birine dönüştü. Ben Xavi veya Iniesta'dan birinin kazanmasını beklerdim ya da onların hak ettiğini söylerdim. Çünkü ülkelerine tarihte ilk kez Dünya Kupası kazandırdılar. La Liga'yı aldılar ve ŞL'de yarı final yaptılar. Wes ŞL'yi kazanırken Dünya Kupası'nda final yaptı. Tam tersi yani Xavi-Iniesta'nın. Önceliği hangisine verdiğin önemli. Burada elbette Inter'in Mourinho takımı olması ve özel olanın sahnede diğer herkesin yıldızını söndürmesi, Sneijder'in ödülü kazanma şansını azalttı. Yılın teknik adamı Mou alırken Wesley sivrilen bir süper yıldız değil, takımın bir parçası olarak görüldüğünden hak ettiğine kavuşamadı belki de. Aynı durum şu an Ribery için geçersiz. Onlarda da Robben-Ribery bir kademe üstte diğer arkadaşlarına göre ama Messi-Ronaldo ile Barça-Madrid geri kalan arasındaki kadar da bir fark yok. Bayern Münih her şeyi süpürdü ancak Heynckes benzer karizmada olmadığından Ribery'nin şansı artıyor. Biraz da 23 gol 22 asist ile bezeli istatistik kağıdı. 2009'da ödül tartışmasız gene Messi'nindi. Barça altı kupalı bir sezon geçirmişti.

7 - Toplam performans ve üst düzey turnuvalar neden önemli? Avusturya Ligi'nde 100 gol atan bir topçu veya takımını Paraguay liginde zirveye taşıyan bir ön kesici ile Barça-Madrid-Bayern veya Messi-Ronaldo-Ribery'nin yaptıkları aynı kefede tartılamıyor. En üst düzey ligler, en üst düzey organizasyonlar Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi hak edip etmeme de ana kriterleri sağlayıveriyor. Rekabetin en yoğun olduğu ve kalitenin birbirine en yakın olduğu turnuvalar en iyiyi seçmeye yardım ediyor. Maradona'yı gelmiş geçmiş en iyi yapan şey döneminin en büyük organizasyonu olan Dünya Kupası'nı neredeyse tek başına Arjantin'e kazandırması ve döneminin en iyi ligi olan Serie A'yı zirve takımı olmayan Napoli'ye getirmesiydi. Keza Messi de döneminin en iyi organizasyonu olan Şampiyonlar Ligi'ni (bence Dünya Kupası'nı geçti zorluk yönünden) iki kez kazanırken takımını ligde sürekli şampiyonluğa taşıyıp bir devre imza atarak adını yazdırıyor tarihe.

8 - Messi hep kazanmalı argümanı. Saçma. Evet, Messi şu an en yetenekli oyuncu olabilir hatta tüm zamanların en iyi oyuncusu olabilir, ki bence de öyle ama bu ödül bir sezonluk performansa dayanıyor ve bu yüzden en iyi olduğu için hep kazanmalı argümanı geçerliliğini yitiriyor. Xavi sözüm sana.

9 - Tutarsızlık. Kamuoyunda müthiş bir çelişkili durum var. Geçen sene Messi ödülü alırken hak etmedi eleştirisini yapanların büyük çoğunluğu şu an Ronaldo hak etti söyleminde. 91 gol atıp hiçbir şey kazanmayan hak etmezken 69 gol atıp hiçbir şey kazanmayan hak etmiş oluyor nedense! Tüm argümanlar aynı. Şampiyonlar Ligi gol kralı, La Liga'yı kaybetti vs. Tamamen sosyal medyanın yarattığı bir algı ve biraz da Messi'nin sürekli kazanması Ronaldo'nun kaybetmesinden ya da Messi'nin Ronaldo'dan iyi olmasından ötürü bilinçlere işliyor ve CR7 kazansın istiyor sporseverler. Taraftar yapabilir bunu ama yazarların editörlerin kendilerini yalanlayan ifadeleri komediydi.

10 - Marketing. Messi mi Ronaldo mu? Adidas mı Nike mı? Asosyal çocuk mu artist oğlan mı? Kısa boylu saf yetenek mi çok çalışan bir kusursuz makine mi? Sevgilisi çocukluk arkadaşı mı dünyaca ünlü süper model mi? Mahallenin komşunun güzel kızı mı okulun partinin güzellik yarışmasının en güzel kızı mı? Pas pas pas takım oyunu mu kaleye doğrudan bir şut mu? Barça mı Madrid mi? Katalunya mı İspanya mı? Güney Amerika mı Avrupa mı? 10 numara mı 7 numara mı? Pazarlama. Messi neden rengarenk takımlar giyiyor? Fark edilmek için. Ronaldo zaten en yakışıklı yanında en afili hatun. Onları satmak kolay. Sponsorları zibille. Peki ya Ribery? Ödülü alsa ne vadediyor sisteme. Hiçbir şey. Meselenin başka boyutu.

Alel acele yazdım aklıma gelmeyen kriterler de olabilir ama toparlarsak kısaca;

Messi - 45 gol takımı La Liga şampiyonu, ŞL yarı finalist. Şu an hala ligde liderler. Ronaldo'lu Madrid üçüncü ve Messi iki aydır oynamıyor. Toplamda dört aydır yoktu 2013'te. Takımının açık ara yıldızı. Arjantin'i lider olarak çıkardı DK'ya. Tüm zamanların en iyisi ama bu sene kazanması haksızlık olurdu.

Ronaldo - 69 gol takımı Kral Kupası'nı finalde kaybetti. La Liga ikincisi, şu an üçüncüsü. ŞL yarı finalist. ŞL gol kralı. Takımının açık ara yıldızı. Portekiz playoff -dört gol Cristiano'dan ama gruptan direk çıkaramamıştı- ile DK'ya kalabildi. Tarihin en iyi oyuncularından biri, bence ilk beşte. (Kazanırsa Messi ile durumu 4-2 yapacak, bu da önemli.)

Ribery - 23 gol 22 asist takımı Bundesliga, Almanya Kupası, Şampiyonlar Ligi'ni kazandı. Süper Kupa'da Mourinho'nun Chelsea'yi geçti. Ligde rekorlar kırıyorlar. Hala liderler. Rakip ŞL finalisti Dortmund. Boru değil. Fransa'yı playoff ile taşıdı Brezilya'ya. Ribery tarihin en iyi oyuncularından biri değil, hatta takımının açık ara yıldızı bile denemez. Robben'den bir adım önde sadece. Ama 2013'te toplam performans olarak en başarılı isim. Hem bireysel hem takım yönünden. Hak etti.

- FIFA Yılın 11'i hiç yakışmamış bu arada. 2012'de La Liga ağırlıklıydı. Chelsea ŞL'ni kazanırken. Avrupa Şampiyonası etkisi vardı biraz. Ama 2013'te net bir Bundesliga hakimiyeti oldu. Bastian, Alaba, Hummels, Reus, Müller yer alabilirdi mesela. Dortmund'dan nasıl oyuncu olmaz ve Xavi, Alves, Ramos ne arar!

Hiç yorum yok: