20 Temmuz 2010

Kewell Üzerine



Kewell kaldı deniyor, hiç ayrılmadı ki! Özellikle de gönlümüzden.

Galatasaray'da bulunduğu süre boyunca onu çok eleştirdim, istikrarsızlığından, süreksizliğinden, kusursuz bir saha içi yapısının parçası olamayacağından bahsedip durdum. Kewell'ın yedekten gelme olasılığından bile dem vurdum. Söylemlerim hep teknik sebeplere dayanıyordu.

+ 2 olarak düşünülüp takımda tutulmasının teknik olarak ne denli doğru olduğunu anlatalım biraz da. Kanatlara alternatif sağlayan, 4 - 3 - 3'te ileri üçlünün kenarlarında yer alan oyunculardan birinin ikinci santrfor gibi -Henry- oynayabilmesi gerekliliğini karşılayan, santrfor sakat veya cezalı olduğunda rahatlıkla bu pozisyonun görevlerini de yerine getirebilen, sağ ve sol -daha çok sol- bölgelerde kullanılabilen, liderlik vasfını sahaya kolaylıkla yansıtabilen, Avrupa arenasında çok iyi konsantrasyon yakalayabilen, amatör ruhunu meslek ahlakıyla birleştirebilen büyük oyuncu Harry Kewell. Daha ne beklenebilir ki!

Daddy Cool dinlemeye devam edilecek, sarı kırmızıyı geçirecek sırtına, 19 numero da olsaydı ya...

20 Temmuz 2010

A. Eren Loğoğlu

1 yorum:

Emre Hesapdar dedi ki...

Kışın bir duygusallık yaptık, devam ettirmek gerekir değil mi?