26 Temmuz 2010

Cana & Polak



Son 3 yılda gelen ve giden yabancılar;

De Sanctis
Leo
Meira
Lucas
Cana
Linderoth
Lincoln
Elano
Keita
Gio
Jo
Kewell
Baros
Nonda

Biraz daha önceye bakınca;

Mondragon
Song
Tomas
Conceicao
Ilic
Ribery

Arada mutlaka hata olarak değerlendirilecek -ekonomik ve gereklilik anlamında- oyuncular da oldu, hatta bunlar içersinde bile vardır. Yine de bu tablo bana Galatasaray'ın son 5 yılda mucizevi 2 şampiyonluk, 1 Türkiye Kupası kazanırken ve UEFA'da belli bir seviyeye kadar -gruptan çıkma- gelirken üst düzey yabancı oyuncu seçimlerinin de payı olduğunu gösteriyor. Kaldı ki bu oyunculardan ekonomik olarak geri dönüş de sağlanabiliyor.

Neyse çok uzatmaya gerek yok. Son 2 yılda, Avrupa 3. sü takımın iskeletini oluşturan, 2008'in domestik şampiyonu yerli oyuncuların üzerine gelecek tamamlayıcı ve üst düzey isimlerle çok iyi yerlere gelebileceğimiz öngörüsünde bulunmuştu benim de dahil olduğum pek çok Galatasaraylı. Kısa ve net hüsrana uğradık, yanıldık. Bunun sebepleri irdelenebilir, aksilikler dile getirilebilir -Tobias'a B2B olarak çok bel bağlamak gibi- ve ne yapılmalıydı şeklinde yeni çözüm önerileri sunulabilir. Türkiye'deki futbol yaşamına ve şartlarına uymayan bir felsefeyi oturtmanın zorluğundan ve olanaksız olduğundan dem vurulabilir. Barcelona'nın Avrupa Futbolu'nun zirvesinde olduğu, Cruyff'un altyapılarını kurduğu Hollanda ve İspanya'nın Afrika'da final oynadığı göz önüne alındığında teorik olarak yanlış yolda olmadığımız düşünülebilir ama bir şeylerin doğru gitmediği de lig derecelerinden anlaşılıyor.

Dileğim ve umudum, 2 yıldır öngörülerinde -Skibbe hususunda yanlış yapılıp bir sezon kaybedildiğini her defasında ve başından beri dile getirmiş olsam da- yanılan ve birçoğu futbol romantiği olan kesmin bu sezon da yanılması ve Galatasaray'ın çok başarılı olmasıdır. Çünkü bu kesim, an itibariyle isteksiz ve ümitsiz durumda, beklentileri iyice düşmüş ve öngörüleri tamamen olumsuzluk üzerine.

3 yıldır, neredeyse her hafta sonu canlı yayınlanan 5 - 6 Premier Lig maçını izleyen biri olarak Cana'nın dikkate değer, göze çarpan bir oyun çıkarmadığını, buna karşın İngiltere takımlarının oyun yapılarının bir sonucu olarak, 4 - 4 - 2 gibi, ön libero pozisyonunun çok da tanımlanmadığını ve bunun Cana'ya bakış açısı olarak olumlu bir hava kattığını belirtmeliyim. Orta saha oyuncuları Carrick, Milner, Barry gibi iki yönlü oluyor, mutlaka istisnalar var Mikel gibi.

Eğer Polak geldiyse, Cana'yla birlikte sertlikleriyle lige uyum sağlar, top kazanır ve yumuşak bileklere topu iletirler. Arda, Kewell, Elano ve Baros da işi bitirir. Olur mu olur ve ben de bir sezon daha yanılmaktan büyük keyf alırım. Umarım yine yanılırım.

26 Temmuz 2010

A. Eren Loğoğlu

1 yorum:

R-J dedi ki...

Jan Polak is a good player, so it would be a good news for the Galatasaray´s fans if the team signs this player. we will see
Regards,
http://transfersaqueneutral.blogspot.com/
(a blog about Football and NBA transfers)