30 Temmuz 2010

2 - 2 Ritüeli



Sezon 2 - 2 söylemlerinin sonsuzluğa erişmesiyle sona ermişti, kaldığı yerden devam eder gibi bir açılış yapıldı.

Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarının da bir kısmını izledim ve vardığım kanı, en kolay rakibin bize düştüğü, turu en zor duruma sokanın da yine biz olduğu, ne ironi değil mi!

Çok kızgınım, takımlar arasında güç farkının iyice kapandığı bir dönemin yaşandığını kabul etsem de, 3. sınıf sayılabilecek bir takıma karşı oyunu rakip yarı sahaya yıkamayışın sebebini çözemiyorum bir türlü!

Bir kere takım net olarak ikiye ayrılıyor, oyun aklı olanlar ve olmayanlar. Sabri, Servet, Barış, M Sarp, M Batdal, oyunu okuyamayan, top yükseklik kazandığında zamanlamayı ayarlayamayan, topa kaydığında alıp alamayacağını kestiremeyen vs. aklın gerektiği hiçbir saha içi eylemi doğru düzgün uygulayamayan bir topluluk.

Lucas, Arda, S Özkan, H Balta ve Ayhan aklını bir nebzede olsa kullanabilenlerden. Ayhan'ın yaş ve fiziği el vermiyor çok iyi oynamasına. Takımı kontra atağa kaldırdığı bir pozisyon vardı, Arda'ydı, olağanüstüydü, değerlendirilemedi. Lucas sürekli topla veya topsuz savunmadan çıkışlar deniyor oyunu açmak için, riske girmeye değer hareketleri.

Aykut'a ne denebilir ki! Bir suçlu aranacaksa tur kaybedildiğinde, ona kaleyi teslim edenlere bakılmalı ilk olarak. Altıpas üzerine ortalanan topa çıkamayan, savunmacısına çarpan her şutu içeri alan birine takım arkadaşları ne derece güvenebilir? Ben Arda olsam, ulan 2 - 0 ama Aykut bir hata yapmasın diye içimden geçiririm, kale önünde bir pozisyon yaşandığında, yazık değil mi Arda'nın emeğine! Beşiktaş ve Fenerbahçe, zor bela iki beraberliği yerli kalecileri sayesinde kurtarırken, sen 2 - 0'dan tur armağan etmeye getiriyorsun olayı.

Daha feci ne olabilirdi, kalede Emirhan, ortada Cumhur, önde E Çolak oynasa? Kaleyi bulan şut 3, onu da içeri aldı diyelim Emirhan, 2 - 3 biterdi, zaten 1 - 0 kazanman gerekiyor deplasmanda, her şartta.

Bu arada bir de tahminde bulunayım, Pino yılın bidonu adayımdır. Sadece 30 dakikayla, oyuncunun neden seviye atlayamadığını gözlemlemiş olduk kanımca. İnanılmaz fiziksel özellikleri var, hızlanmak gibi ancak verdiği son kararlar hep yanlış, oyun aklı denilen algı ve olgu onda da mevcut değil! M Batdal'ın beceriksizliğiyle, Pino'nun da yanlış tercihleriyle saç baş yolduracağı bir sezon bekliyor Galatasaraylıları.

Zaten, Ronaldinho Bernabeu'da perişan ederken Madrid savunmasını, kenarda vakur duran güzel insan Frank'in, Belgrad takımına atılan 2. gole bu denli sevinmesinde bir yanlışlık sezinlemiştim.

FC Barcelona, bilmemkaç oyuncusu -en az 10- Dünya Kupası dolayısıyla tatilde, altyapının en iyi 7 - 8 oyuncusu U - 19 Avrupa Şampiyonası Finali'nde, elde kalanlarla Norveç'te Valeranga'yla oynuyorlar -İsviçre takımı hariç diğer ikisinden kötü olacağını sanmam- ve zerre fark yok sahaya yansıyan oyunda, sadece konulan seviye daha alt, kazandılar da 2 - 4.

Üzülüyorum, bir zamanlar Camp Nou'da 0 - 2 öne geçen takımdı Galatasaray, bu hallere düşürmeye kimsenin hakkı yok!

30 Temmuz 2010

A. Eren Loğoğlu

1 yorum:

zachpaulsen dedi ki...

bir günde bu seviyeye gelmedi bu takım. geçen sezon bittiğinde 4-5 ekleme ile yine eski günlere dönülecğine dair bir umudum vardı ama görünen o ki sorunlar daha derinde. Rijkaard'ın şu an varlığı bile bence yarardan çok zarar getiriyor.
Yönetimin gerçekten ne yapmak istediği amacının ne olduğunu kimse bilmiyor ve anlamıyor.
kadro mimarisi 3 yıldır hatalı. dünyada başarılı olan tüm takımların orta saha bölgesinde oynattığı çift yönlü oyuncuların etkinliği ve kalitesi ortada iken 3-4 yıldır bu bölgeye bir türlü gerekli takviyeler yapılmıyor. Sezona mustafa sarp, barış ve ayhanla başlama sıkıntısı devam ediyor. Rijkaard'ı da anlamak zor. Neden hala m. sarp, ayhan, barış bu takımda oyuyor ki. Birşey olmayacağı, olmasının mümkün olduğu o kadar aşikarken... tamam oraya oyuncu alınmadı ama cumhur, emre çolak, musa çağıran'ın daha kötü oynama ihtimali var mıdır?
sağlık kurulu, adnan sezgin faktörü ve bir dolu sıkıntı ortada iken herhangi birşeyin değişebileceğine olan inancım kalmadı.
sanırım olağanüstü bir kongre ile yeni bir yönetim kurulu ve yeni yüzlerin gelmesi şart.
ama ne olur futboldan anlayan birileri futbol takımının yönetimine soyunsun...