03 Haziran 2010

Baktığınız Her Yerde Şampiyon!



Basketbol ve roller hokeyde Avrupa Şampiyonu, futbolda İspanya Şampiyonu, hentbolda Avrupa İkincisi. Basketbol ve roller hokeyde muhtemelen İspanya şampiyonu da olacaklar, daha ligler bitmedi. Ayrıca futbolda Dünya Şampiyonluğu da kazanıldı. Bir de salon futbolu branşları var zaten.

Ve bu işleri başarırken bütün takımların başında Katalan teknik adamlar var. Joseph Guardiola, Xavi Pascual, yanlış yazmıyorum yine Xavi Pascual, Ferran Pujalte ve Marc Carmona. Düpedüz aile takımı, kulübün kurucusuyla şu anki futbol takımının kaptanının adı soyadı aynı. Basketbol takımıyla hentbol takımının teknik adamlarının adı soyadı aynı. Bu kadar raslantı da fazla, çok oluyorlar ama!

Evet, Herbalife sponsor oluyor, Lakers ile maç yapıyorlar, dibine kadar olmasa da batmışlar endüstri çarklarına ama tutunacak dalları mutlaka var çünkü onlar hakikaten farklılar ve detaylar onları çok özel kılıyor.



70'ler Cruyff ile geçer. 80'lerde Pep daha çocuk, Victor Munoz'u kovalıyordur sahada. Maradona uğrar şehre. 90'ların başında Cruyff teknik adam, Pep oyuncu, Xavi daha çocuk ve azılı bir taraftar, Dream Team'in kutlama törenlerinde dolanan. 90'ların sonunda Pep yine oyuncu, Xavi de girmiş takıma, yan yana sahadalar, Iniesta daha çocuk. Pep ödül veriyor altyapıdaki Andres'a. 2000'lerin başı Messi muhtemelen tedavi ediliyor, Cesc ve Pique La Masia'da yemek yiyorlar beraber. 2000'lerin ortası Xavi ve Iniesta yan yana sahada, 2000'lerin sonu Xavi ve Iniesta yine sahada ve yan yana, Pep teknik adam, Cruyff onursal başkan ve hep Camp Nou'da, aynı koltukta. Yeryüzünün en güzel futbol oynayan takımının hikayesinin kısa bir özeti bu. Hikayeye dahil olan diğer isimler ne yapıyor derseniz Munoz başarı bulamamış, gezgin bir teknik adamdır, Messi, dünyanın şu an en iyi oyuncusu, iyileşti, borcunu ödüyor, gollerden sonra armayı öpüyor ve hep Madridlilere gösteriyor, yarı Arjantinli yarı Katalan olmuş, hocası Maradona Arjantin'de, Dünya Kupası peşindeler 86'dan sonra. Pique Puyol'un izinde, bir de Puyol girdi hikayeye, o zaten hikayenin yazarı gibi bir şey. Ha bir de Cesc vardı, o da arkadaşlarıyla turnuva öncesi kamp yapıyor, aklı fikri hikayeye dahil olmakta, yoldadır.



Hikayenin bazı fotoğrafları için; http://erenlogoglu.blogspot.com/2010/03/4-6-8.html

FC Barcelona acayip kulüp vesselam, şampiyon karakterli, Katalan kimlikli, dünyaya kendini kabul ettirmiş, küreselleşmiş ama hala bir şehrin, Gaudi'nin, bir ailenin de takımı, özünü hiç yitirmemiş.

2 Haziran 2010

A. Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: