27 Ocak 2010

23



Roger, üst üste 23 Grand Slam Yarı Final seviyesine erişme başarısına da ulaşmış oldu Avustralya Açık 2010'da. Nadal, Amerika Açık 2009'ta olduğu gibi yine gelemedi Fedex'in karşısına. Formunun zirvesinde olmadığı zamanlar Federer'e denk gelmeyince, H2H istatistikleri de olumsuz yönde bir değişiklik göstermiyor Rafa açısından. Rafa, Roger'i yenebilmek adına kazandığı fiziksel gücün getirdiği sakatlıklarla uğraşıyor son 1 yıldır. Oyun yapısını ya da Fedex'i yenme stratejisini fiziksel güç üzerine kuran bir sporcunun dramı da denilebilir buna. Federer'in sağlık ve başarı anlamında yakaladığı sürekliliğin ne kadar değerli olduğu anlaşılıyor, zaman sonsuz akışı boyu yol alınca Nadal'ın öyküsünde.

Federer, daha ne kadar ve nereye kadar gider bilinmez, motivasyon ve konsantrasyonun çok önemli olduğu tenis sporunda. Birkaç Grand Slam daha kazanmak isteyecektir elbette, Wimbledon özellikle.

C'mon Fedex.

27 Ocak 2010

A. Eren Loğoğlu

3 yorum:

poplitea dedi ki...

nadalın sakatlıklarının 2005'ten beri ciddi olduğunu bilirsiniz sanırsam. son yıllarda ortaya çıkmış bir şey değildir yani.

A. Eren Logoglu dedi ki...

Fiziksel güce dayanan bir strateji varsa ortada, sakatlıklar olması çok normal. 2008 yılını muhteşem geçiren Nadal'ın bu seviyeyi fiziksel sebeplerden ötürü koruyamayacağı belliydi, öyle de oldu, bunu bahane etmek yerine, Fedex'in yıllardır yaptığı gibi doğru planlamalar ile GS'lere hazırlanması gerekiyor Rafa'nın, yoksa toprak kort dışında durum vahim bir hal alacak.

Eren.

Russell dedi ki...

poplieta'nın demek istediği o değil bence. siz yazıda "nadal, federer'i yenmek için fiziğine yüklendi" demişsiniz, ona bir cevap olarak algıladım ben. yani, nadal'ın fiziğine yüklendiği doğru, ama "federer'i yeneceğim, o zaman fiziğe abanmalıyım" gibi bir mantık yok yani. nadal, federer'e odaklı geliştirmedi bu stilini, zira nadal pro kariyerine başladığında federer de yeni yeni grand slam kazanmaya başlamıştı 2003-2004 yılları işte..