21 Mayıs 2009

Yenilmez LeBron?



Bu aralar sürekli, pek çok basketbolseverin ağzından şu sözler dökülüyor; "LeBron James Michael Jordan'dan daha iyi olacak, O'nun başardıklarını geçecek."

Buna hiç katılmıyorum. Ayrıca bunu söyleyenlerin MJ'e, James'e ve basketbol tarihine haksızlık yaptığını ve oyuna karşı ihanet içerisinde olduğunu düşünüyorum. LeBron daha yolun başındayken, yolu koşar adım bitirip zirveye çıkmış MJ'le karşılaştırılması, doğru değil. James, önce birşeyleri başarmalı ki, MJ'in karşısına çıkabilecek cesareti olsun. Daha çok erken, tek bir yüzüğü bile olmayan bir oyuncu için, ağır bir durum bu.

Oyunun gelmiş, geçmiş ve gelecek en iyi oynayıcısı Michael Jordan'ın basketbolu bırakmasından sonra, pek çok oyuncu Majesteleriyle karşılaştırıldı. Bu karşılaştırmalar, başarı, yetenek, istatistik gibi kategorilerde incelenebilir. Bu incelemeyi karşılaştırmalı olarak yakın zamanda sunacağım, MJ, Kobe, LeBron ekseninde.

Kobe'nin hücum yetenekleri, silahları olarak MJ'den daha yetenekli olduğu söylendi. Keza LeBron'un istatistikleri kimi zaman MJ'in ötesine geçti.

Dün Fade Away yüzdesi ve estetiği düşük Kobe'yle, bu gece olağanüstü işler yapan LeBron için Michael Jordan kadar yarışmacı ruha sahipler diyebilmek yersiz olur.

MJ'den daha iyi olacağı iddia edilen bir oyuncu evindeki Konferans Finalleri ilk maçını asla kaybetmez, 49 sayı atmasa da kazanmanın yolunu bir şekilde bulur. MJ'in diğer bütün efsane oyunculardan ayrılan yönü, kazanmanın yolunu hep keşfedebilmesidir. Yaş paradoksunu savunan tezler için, LeBron'un fiziksel güce dayalı oyununun, yaşı ilerledikçe zayıflayacağının tahmini zor olmasa gerek diyebilirim. LeBron, buna nasıl bir reaksiyon gösterecek göreceğiz. Atletik yetenekleri kaybolmaya başlayan MJ'in, kusursuz hale getirdiği, en estetik atış olan Fade Away şutu gibi bir farklılık yaratmak zorunda O da.

James, iyi bir sınav vermedi bu anlamda, akıl alır gibi değil denilecek işler yapmasına rağmen. Bu yıl şampiyonluğun ve Final MVP'nin en önemli adayı, önce bunları kazansın, buraları oynamayı daha bir öğrensin, yarışmacı ruhunu sonuna kadar sahaya yansıtsın, yorulmadan, 39 derece ateş ile, 3'er yıl üst üste şampiyonluklar için adımlar atsın, yüzükler edinsin, ondan sonra tekrar konuşalım kim daha iyi diye, O'na da haksızlık etmeden.

21 Mayıs 2009

A. Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: